Öz
Amaç: Diyabetik hastalarda başta depresyon ve anksiyete bozuklukları olmak üzere ruhsal bozuklukların genel popülasyona oranla daha sık görüldüğü bildirilmektedir. Tip 2 diabetes mellitus'ta (DM) depresyon ve anksiyete görülmesindeki bu artış beraberinde hastanın uyumunu, tedaviye cevabını, hastalığın prognozunu olumsuz etkilemektedir. Ayrıca özbakım ve yaşam kalitesinde bozulmaya, komplikasyon gelişme riski, mortalite ve sağlık harcamalarında artışa neden olmaktadır. Günümüzdeki tedavi rehberleri DM’lu hastaları depresyon ve anksiyete yönünden taramayı, psikolojik sorunları saptananları mutlaka tedavi etmeyi önermektedir. Biz çalışmamızda dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olan Tip 2 DM’lu hastaların anksiyete ve depresyon durumları ile yaşam kalitesi düzeylerini ve bunlarla ilişkili olabilecek faktörleri ortaya koymayı amaçladık.
Yöntem: Çalışmamıza Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği polikliniğine başvuran, Tip 2 DM’lu 400 hasta dahil edildi. Tüm hastalara, sosyo-demografik özellikleri ve hastalıklarıyla ilgili genel durumu değerlendirmek için bir anket, depresyon ve anksiyete durumlarını değerlendirmek için Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HAD), genel yaşam kalitesini değerlendirmek için EQ5D ölçeği uygulandı.
Bulgular: Araştırmamızda hastaların %21.8’inde anksiyete, %42.0’sinde depresyon bulunduğu gözlendi. Kadınlarda hem depresyon (p=0.001) hem de anksiyete açısından (p=0.001) erkeklerden daha yüksek puan saptandı. Depresyon ile yüksek eğitim düzeyi, düşük sosyoekonomik düzey, hastalık süresinin uzunluğu ve hipertansiyonun eşlik etmesi ve herhangi bir komplikasyon varlığı arasında anlamlı ilişki bulundu (p<0.05). Vücut kitle indeksi (VK‹), diyabet süresi ve komplikasyon varlığı anksiyete ile ilişkili bulunmuştur (p<0.05). Yaşam kalitelerine bakıldığında; normalin üstünde kilolu ya da hipertansiyonu bulunan kadınların yaşam kalitelerinin anlamlı olarak düşük olduğu (p<0.05) gözlendi.
Sonuç: Bu çalışma diyabet hastalarında sık görülen depresyon ve anksiyetenin komorbidite, komplikasyonlar, VKI gibi çeşitli faktörlerle ilişkili olduğunu göstermektedir. iyi bir aile hekimliği uygulamasının bu faktörleri etkileyerek anksiyete ve depresyon oranını azaltabileceğinin daha ileri çalışmalar ile gösterilmesi gerekir.
Anahtar Kelimeler: Diyabet, anksiyete, depresyon, yaşam kalitesi
Telif hakkı ve lisans
Telif Hakkı © 2013 Yazar(lar). Açık erişimli bu makale, orijinal çalışmaya uygun şekilde atıfta bulunulması koşuluyla, herhangi bir ortamda veya formatta sınırsız kullanım, dağıtım ve çoğaltmaya izin veren Creative Commons Attribution License (CC BY) altında dağıtılmıştır.