Öz
Araştırmalar, genel nüfusun 2/3’sinden fazlasının yaşamları boyunca en az bir kez travmaya maruz kalabileceğini göstermektedir.[1] Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), travmatik olaylara maruz kalmanın en yaygın psikopatolojik sonucudur.[2] COVID-19 gibi aşı veya etkili tıbbi tedaviler olmaksızın tanınmayan bir infeksiyon salgını, bireysel ve toplum düzeyinde akut ve kronik etkileri açısından travmatik bir deneyim olarak tanımlanabilir. Bu salgın aile hekimliğinin sağlık sistemindeki merkezi rolünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bir yandan aile hekimlerinin toplumun bilgilendirilmesinde aktif rol alması, hastaların triajı ve gerekli durumlarda hastaneye yönlendirilmesi hastaneler ve sağlık sistemi üzerine aşırı yük binmesi ve kaynakların tüketilmesinin önüne geçerken diğer yandan krizde en çok gereksinim duyulan güven duygusunun oluşturulmasında önemli bir görev üstlenmektedirler. Bu makale, travma, TSSB, COVID-19 pandemisinde TSSB ve aile hekimliğinde TSSB yaklaşımı ile ilgili bilgileri özetlemektedir.
Anahtar Kelimeler: Travma, TSSB, COVID-19, Aile Hekimliği
Telif hakkı ve lisans
Telif Hakkı © 2021 Yazar(lar). Açık erişimli bu makale, orijinal çalışmaya uygun şekilde atıfta bulunulması koşuluyla, herhangi bir ortamda veya formatta sınırsız kullanım, dağıtım ve çoğaltmaya izin veren Creative Commons Attribution License (CC BY) altında dağıtılmıştır.